Rectangle Studio ortakları iç mimar Tarık Korkmaz ve fotoğraf sanatçısı Derya Atıcı Maison Française Dergisine Damda Taş Evlerini anlatıyorlar.
Rectangle Studio ortakları iç mimar Tarık Korkmaz ve fotoğraf sanatçısı Derya Atıcı’nın projelerindeki çıkış noktasının, mevcut yapıya, doğaya ve çevresindeki taş evlere saygı duymak olduğu hemen anlaşılıyor. Çift, modern tasarım anlayışını, #Kazdağları #AhmetçeKöyü ’ndeki #Damda Taş Evi isimli yapı ile uyumlu hale getirmek için merkeze taşı yerleştirip diğer tüm öğeleri bunun etrafında şekillendirmiş.
Ormanların temiz havasını, doğanın güzelliğini içindeki yaşama aktaran dekorasyon aritmetiği natürel dokuları ön plana çıkarıyor. Kanepe ve orta sehpa mekâna özel tasarlanmış. #Gervasoni seramik puflar ve #Flos lambader Mozaik’ten alınmış. Puppy ikonik köpek formlu puf #Magis, halı Step marka. Pencere pervazındaki bluetooth hoparlör #Harman&Kardon ’dan. Füzen tablolar #TarıkKorkmaz, duvardaki fotoğraf #DeryaAtıcı imzalı.
Ahşap mobilyalarda evin dokusuna uygun olması için meşe ağacı tercih edilmiş. Özellikle budakları ve hareleri fazla olan ahşabı seçerek, doğayı daha güçlü bir şekilde eve entegre etmişler. Moooi marka sarkıt lamba Mozaik’ten alınmış. Şömine koruyucusu #CrateandBarrel marka.
“Kazdağları sırtımızda, Ege Denizi önümüzde, her yerde asırlık zeytin ağaçları ve taş binalar bizi buraya çekti. Aile ve iş hayatımızı İstanbul ve Ahmetçe’de paralel olarak sürdürme kararı verdik. İstanbul’daki işlerimizin takibi için yakın bir lokasyon olması da önemliydi. Artık daha kaliteli zaman geçiriyor, kendimize ve mesleklerimize daha değerli vakit ayırabiliyoruz.
Salonun bir köşesine çalışma alanı kurgulanmış. Masa, Rectangle Studio koleksiyonundan.
Açık plan mutfağın yer aldığı alt katta özel yapım dolaplar ve masadan oluşan bir çalışma alanı daha mevcut. Daybed Urbanoloji, orta sehpa Rectangle Studio, halı Step tasarımı. Duvardaki fotoğraf Derya Atıcı doğa serisinden. Mutfak dolaplarının arkasındaki taş duvar ve zeytin dalı işlemeli taş işçiliğini bir tablo gibi izlemek için dolapların boyları alçak tutulmuş. Tezgaha ise zeminle aynı malzeme olan #microcement uygulanmış.
Rectangle Studio, fotoğraf sanatçısı Derya Atıcı ve iç mimar Tarık Korkmaz tarafından kurulan İstanbul merkezli iç mimarlık, mobilya tasarımı, reklam fotoğrafı ve video çalışmaları yapan kolektif bir tasarım ofisi. #Damda adını verdikleri taş ev projesiyle #Assos bölgesinde de mimarlık ve uygulama alanlarında hizmetler vermeye başlamış. İç mimar Tarık Korkmaz #Ahmetçe Köyü’nde konumlanan projeyi şöyle anlatıyor: “Proje üzerine çalışmalar başladığında ve biz buraya her gelişimizde bize nerede olduğumuzu sorduklarında damdayız diyorduk. Dam, üzeri toprakla örtülü yapı demek. En yalın haliyle bunu kullandık ve ‘Damda’ dedik. Böylelikle şekillendi, projenin Instagram sayfasını kurduk, @damda.ahmetce artık sosyal medyada yaşamaya başladı. Bir mimari projeye yaklaşımımızda ‘saygı’ bizler için önemli bir başlangıç noktasıdır. Aslında doğa bize nasıl ilerlememiz gerektiğini bir reçete gibi sunuyor, biz de bunları tasarım süzgecinden geçirip şekillendiriyorduk. Evin bir zamanlar temel konstrüksiyonunda kullanılan duvarları oluşturan taşları, tavan ve zeminde kullanılan büyük ahşapları ve hatta hareketsiz mobilyaları, hayvan barınağı olarak kullanılan ahır ve içindeki ahşapların yaşanmışlıkları bu malzemelerin mekân içinde kullanılmak üzere tekrar tercih edilmesi, temel beğeni ve zevklerimizi oluşturdu. Elle şekillendirilmiş mevcut ahşapların bugün de tavanlarda kullandığımız yıllanmış halleri, duvarlardan ve hatta kullanılmaktan kararan ocaktan çıkan taşları, özenle yeniden değerlendirildi ve üzerlerindeki yosun, leke ve deformasyonları korunarak projede kullanıldı. Bizlerin de doğada gördüğü ve bundan keyif aldığı halleriyle, doğanın malzemeye davrandığı sert-yumuşak, sıcak-soğuk ve deforme olmuş özelliğiyle evdeki malzemeleri olduğu gibi kullanmayı tercih ettik.” 200 metrekare genişliğindeki evin iç mekânlarında kullanılan mobilya ve aksesuar seçimleri abartı ve çokluktan uzak, temelde yalınlığı bozmayacak ritimler halinde kullanılmış. Özel üretim yatak, dolaplar ve koltuklar ile seçilen mobilyalarla firmanın modern mimari anlayışı doğa ile harmanlanmış.
Tarık Korkmaz projeyi, “Temelde modern dünyada sürdürdüğümüz yaşam şeklinden gelen şehir ve dönemin gereksinimi haline gelen alışkanlıklarımızı sürdürebileceğimiz alanları özenle tasarladık.
Doğada saf olarak var olan ve insan eli ile şekillenmemiş, bize ilham kaynağı olacak ve bizi besleyecek olan taş, doku gibi şeyleri doğa keşiflerimiz sırasında toplayıp evin içinde boşluklara yerleştirip, aksesuar haline dönüştürmeyi hedefledik. Bütününe baktığımızda bunların hepsi beğenilerimizi oluşturuyor” diye anlatıyor. Tasarım süreci, mimariden iç mimariye, iç mimariden mimariye defalarca olgunlaştırılmış. Doğanın içinde kendilerine #modern bir #barınak tasarlamak isteyen çift, #yerel ile moderni birleştirmiş. Tipik bir megaron konut mimarisi olan mevcut yapıda, giriş bölümünde ışık almayan ahır, büyük cam açıklıklarla içeriye daha fazla ışık alınması sağlanarak mutfak ve yaşam alanına dönüştürülmüş. Projenin çıkış noktası taş olduğundan, onun önüne geçecek bir malzeme kullanılmamış. Her malzeme taş ön planda tutularak ve onunla uyum içerisinde olacak şekilde kullanılmış.
Bu yüzden zeminlerde taş dokusuna en uygun ‘ #mikrocement ’ ( #mikrobeton ) zemin kaplaması uygulanmış. Duvarların büyük bölümü taş. Doğru iç mimari boşlukları yaratabilmek için birkaç duvar beyaz bırakılmış. Katları birbirine bağlayan merdiveni yokmuş gibi göstermek için çelik kullanılmış. Bu sayede havada uçarmışçasına bir strüktür yaratılmış. Genel renk seçimlerinde toprak tonlarından ilerleyip, göz yorabilecek tüm detay ve dokulardan kaçınılmış. Özellikle kış aylarında ilkimin sert olması ve gün ışığını içeriye daha fazla almak istendiğinden pencere açıklıkları oldukça büyük tasarlanmış. Bu sebeple doğramalar ısı yalıtımlı alüminyumdan seçilmiş ve manzara ile ışık içeriye daha fazla alınmış.
Banyonun tavanına asılı dal aksesuar Crate and Barrel’dan alınmış. Bataryalar #Hansgrohe, vitrifiye #Bocchi, duş kabinleri #Kabinet, duş kanalları #Evimetal marka. Çocuk odası mobilyaları özel imalat.
Ahşap ve taş işçiliğinin ustalıkla bir araya getirildiği evin ebeveyn yatak odasında da modern ve ferah bir dekorasyona imza atılmış. Yatak ve giysi dolapları özel üretim. Komodin #RectangleStudio koleksiyonundan, lambader #Flos marka. Tavan vantilatörü #LG ’den, perde kumaşları #Evist ’ten, yatak örtüsü #ZaraHome ’dan seçilmiş.
Ebeveyn banyosundaki #Lawson ayna 1950’de Amerika’da üretilmiş. Bataryalar Hansgrohe, vitrifiye Bocchi, duş kabinleri Kabinet, duş kanalları Evimetal marka.
“Ahmetçe Köyü’ndeki evlerin bir diğer özelliği ise ‘Dam’ dedikleri toprak ve düz çatılar. Üzerleri sebze ve meyve kurutmak için kullanılıyor. Biz de bu işleyişi devam ettirerek evin içinden merdivenle çıkılan teras alanını bir yaşam alanına dönüştürdük.”
Terasta bulunan pergola, bir zamanlar yapının giriş bölümünde ahır olarak kullanılan bölümün ahşabından yapılmış. Yıllarca formunu değiştirerek bugüne kadar gelen ve bir daha bulunamayacak ahşaplar, yeni ve modern kullanım alanlarıyla yeniden yorumlanmış. Tekrarlanamayacak deformasyonları, malzemenin ruhuna işlemiş kullanımları ve izleriyle terasta heykelimsi objelere dönüştürülmüş.
Doğayla iç içe bir yaşam süren aile, onun besleyici, estetik nimetlerinden yararlanmayı da ihmal etmiyorlar. Terasın stilini tamamlayan Yörük kilimi Ayvacık köy pazarından, beyaz koltuklar Ikea’dan, sandalyeler #İCA ’dan, aksesuarlar civar köylerdeki antikacılardan alınmış.
“Evde ihtiyacımız nedir, neler olabilir sorularını defalarca sorduk ve ihtiyacımız olmayan her şeyin üzerini çizdik. Fazla hiçbir şey olmayacak, her şey yeteri kadar olacaktı. Bu bizim yeni yaşam şeklimizdi. Tüm birimleri tekrar gözden geçirdik ve alanları daha doğru kullanmak için her köşeyi maksimum verimde kullanabilecek şekilde tasarladık. Tavanlarda yüklükler yapıp depo alanlarına çevirdik. Dolapların bir bölümünü tavana kadar yapıp, mobilya etkisinden kurtarıp binanın bir parçasıymış gibi gösterdik. Bir bölümünü ise renk ve malzeme seçiminde sağladığımız uyumla görsel olarak arka plana ittik. Kapıların sürgü olması, açık konumdayken mekânlar arası ilişkiyi artırdı. Kapıların hareli ahşap seçilmesiyle artık biz kapı değil ağacın içindeki güzellikleri ve dokuyu bir tablo gibi görüyorduk” diyen ev sahipleri, genel renk seçimini de toprak tonları ve yakın tonlarından seçerek genel olarak mekânlarda bir ferahlık ve genişlik elde etmiş. Mobilyalar, resimler, heykeller ve aksesuarlar, bir galeri geziyormuşçasına yerlerini bulmuş. Hepsi evin bir parçası olmuş. Evde doğayla birlikte mental bir doyum sağlanması hedeflenmiş. Saf bir yaşam ve arınma isteyen çiftin kullandıkları malzeme ve renkler, doğadan birer palet. Hem doğa ile uyumlu hem de kendi arasında yenilikçi seçimler.
コメント